Markalı ürünleri kitle iletişim araçları programlamasına dahil etmek yaygın bir yöntemdir. Önceki araştırmaların daha çok film ve televizyondaki yerleşimlere ilişkin tutumlarına odaklandıkları görülmektedir. İzleyici/dinleyici/ okuyucu bir film televizyon şovunu, müzik videosunu izlerken, video oyunu oynarken veya kitap okurken gerçekliğin bir yansıması gibi görünen ürünün, reklam veren ile ünlü veya yapımcı arasındaki mal ve hizmet değişikliğini yansıtan gerçekten üretilmiş bir yapı olduğunun, bir reklam mesajı içerdiğinin farkında olmayabilir. Bu çalışmada kitle iletişim araçlarında, ürün yerleştirmede etik olmayan ürünlere karşı nasıl bir tutum oluştuğu bulunularak, etik konusunun ürün yerleştirmede ne derecede kabul edilebilirliği saptanmıştır. Sonuç olarak, ürün yerleştirme uygulamalarında; sigara, alkol, silahlar, obezite yapıcı gıdalar ve ilacın etik görülmediği tespit edilmiştir. Ürün yerleştirmeye daha sık maruz kalanların ürün yerleştirmeyi daha fazla kabul ettiği saptanmıştır. Ürün yerleştirme uygulamalarının yarattığı yakınlık ve aidiyet duygusunun etiğe aykırı ürünlerde de geçerli olduğu tespit edilmiştir. Ürün yerleştirme uygulaması olduğu her zaman fark edilmeyebilmektedir. Bu nedenle, bilinçaltımızın farkına varmadan gördüğümüz markalar tarafından etkilenmekte olduğu saptanmıştır.