Türk edebiyatında edebî bir tür olarak karşımıza çıkan rûznâmelerin Osmanlı döneminde ilk defa ne zaman ortaya çıktığına dair kesin bir bilgi yoktur. Ancak 18. yüzyıl ile birlikte özellikle Sultan Mahmut döneminde (1730-1754) birden fazla sır kâtibinin görev yaptığı ve ceride, ruznamçe olarak adlandırdıkları özel veya genel muhtevaya sahip günlükler tuttukları bilinmektedir. Eser, 18. yüzyıl için önemli bir eser mahiyetinde olup atış günlüklerini ihtiva ediyor gibi olsa da bu yüzyıl için ve genel Osmanlı tarihi için kayda değer bilgiler içermektedir. Şair/hami ilişkisi, inam ve inayetlerin nasıl verildiği, şairlerin şiirlerini nasıl sundukları, Osmanlı’nın bu döneminde var olan mesire alanları, yalı, köşk ve saraylar; padişahın günlük yaşamı, sportif etkinlikleri, silah teknolojisine duyduğu merak vb. bilgilere ulaşmak için birinci elden kaynak mahiyetindedir. Bu çalışmada 18. yüzyıl sır kâtiplerinden Ahmed Bin Hasan I.Mahmut’un tahta çıkışıyla beraber başlayan ve devam eden 4 yılı kapsayan atış günlükleri, kâtibin bizzat kendinin ve diğer şairlerin bu atışlar için kayıt düştükleri tarih manzumeleri ve nesir olarak ele alınan günlükler irdelenecektir.“ Tari?-i Tüfeng-endazi-i Sul?an Ma?mud ?an-ı Evvel” adlı eser tanıtılarak klâsik Türk edebiyatına ve diğer disiplinlere ne gibi katkılar sunabileceği üzerinde durulacaktır. Kâtibin yeni bir usûl gözeterek tertip ettiğini belirttiği bu eserin şekil ve muhteva özellikleri irdelenerek bir yazma eser olarak tanıtımı yapılacak, içerisinde geçen şairlerin kimlikleri hakkında bilgi verilecektir.